makale arama...

Türkiye, Enerji Reformu ve Kalkınma Politikaları

Türkiye de diğer tüm gelişmekte olan öncü ekonomiler gibi kalkınma ve ulusal çıkar politikaları arasında enerji politikalarını üst sıralara koymaktadır, zira temiz enerji ile kalkınma arasında güçlü bir ilişki vardır.

Temiz enerji, çevresel ve sosyal faydalar sağlarken ekonomik büyüme ve kalkınmayı teşvik etmeye yardımcı olabilir. Buna karşılık, ekonomik kalkınma, temiz enerji teknolojileri ve altyapısına yatırım yapmak için gereken kaynakları ve teşvikleri sağlayabilir. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), yenilenebilir enerji sektörünün 2016 yılında dünya çapında 9,8 milyon kişiyi istihdam ettiğini tahmin etmekte. Bunun 2030 yılına kadar ise 24 milyona çıkması bekleniyor. Temiz ve yenilenebilir enerji devrimi, ekonomik faydalara ek olarak, temiz enerji sosyal refahın iyileştirilmesinde de yardımcı olacaktır.

Bu sebeple Türkiye’nin bu bağlamda ne gibi hamleler yaptığı ve uluslararası trendleri ne boyutta takip ettiğini incelemek isabetli olacaktır.

Türkiye ve Yenilenebilir Enerji Politikaları

Türkiye, 2023 yılına kadar elektriğinin yüzde 30’unu yenilenebilir kaynaklardan üretme hedefi belirlemiştir ve güneş, rüzgar ve jeotermal enerji için tarife garantisi de dahil olmak üzere yenilenebilir enerjinin gelişimini desteklemek için bir dizi politikayı yürürlüğe koymaktadır. Ayrıca yenilenebilir enerji sektöründeki projelere teknik ve mali yardım sağlamak için bir Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü kurulmuş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yenilenebilir enerji projelerinin geliştirilmesini desteklemek amacıyla Yenilenebilir Enerji Yatırım Fonu oluşturmuştur.

Türkiye ayrıca elektrikli araçların gelişimini desteklemek için bir dizi politikayı da yürürlüğe koymaktadır – bu bağlamda elektrikli araçlar için vergi muafiyeti sunmakta ve ülke genelinde bir dizi şarj istasyonu kurulmasına dair teşvikler sunulmakta, ve bu aralar gündemi oldukça meşgul eden TOGG projesi de ivme kazanmaktadır. Aynı zamanda tüm yeni binaların şarj istasyonları ile donatılmasını zorunlu kılacak bir plan üzerinde çalışıldığı belirtilmetkedir. Bir başka proje ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürütülmekte ve 2023 yılına kadar tüm toplu taşıma araçlarının yenilenebilir enerji ile çalıştırılmasını zorunlu kılacak bir politikanın hayata geçirilmesini hedeflemektedir.

Aynı zamanda Türkiye, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 21 oranında azaltma hedefi belirlemiş ve bu hedefi desteklemek için kömürle çalışan elektrik santrallerine karbon vergisi de dahil olmak üzere bir dizi politikayı yürürlüğe koymuştur. Ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tüm yeni binaların enerji tasarruflu malzeme ve cihazlarla inşa edilmesini zorunlu kılan bir politika üzerinde çalışmaktadır.

Türkiye, Paris Anlaşması’nın imzacısıdır ve anlaşmanın hedefleri doğrultusunda sera gazı emisyonlarını azaltmayı taahhüt etmiştir. Bu doğrultuda ilgili birimler, anlaşmanın hükümlerini uygulamaya yönelik bir plan üzerinde çalışıyor ve uygulama sürecini denetlemek için bir Ulusal İklim Değişikliği Konseyi kurmuştur.

Free Energy Box, Türkiye’nin enerji devrimine katkıda bulunmayı hedefleyen en önemli projelerden biri olmak için yola çıkmış ve bu hedef için aralıksız çalışmaya devam etmektedir. Türkiye’den dünyaya açılarak geniş kitlelerin yeşil ve sürdürülebilir enerji ihtiyacını karşılamayı hedefleyen Free Energy Box, vizyonunu geleceğe odaklamış ve bu doğrultuda bir çözüm ortağı olmayı her geçen gün erişilebilirliğini ve portföyünü arttırarak sağlamaktadır.