Sürdürülebilir kalkınma, hem gelişmekte olan hem de belirli bir ekonomik ivmeyi yakalayan tüm ülkelerin kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinin belki de en başında yer almakta. Kaynakların giderek azaldığı ve nüfusun giderek arttığı bir döneme girerken eldekileri en verimli ve sağlıklı şekilde kullanma arayışları da bu doğrultuda büyük önem kazanmaya devam ediyor. Modern toplumların gündelik hayatlarını sürdürmesine izin veren enerji sistemleri ve altyapılarının ise değişime dair talepler arasında belki de en büyükleri arasında yer aldığını belirtmek, faydalı olacaktır.
Dolayısıyla enerji değişimi süreci ve talebi, önemli AR&GE kaynaklarının ayrıldığı ve toplumsal, ticari ve politik destek gören bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki bu değişim sürecinin dominosu görevi gören temiz ve/veya yenilenebilir enerji kaynakları nelerdir – ve bu enerji kaynakları toplumsal sürdürülebilir kalkınma talebine nasıl karşılık verebilmektedir?
Temiz Enerji ve Yenilenebilir Enerji Arasındaki Fark Nedir?
Her ne kadar benzer terimler olsalar da temiz ve yenilenebilir enerji arasında önemli farklar bulunmaktadır.
Temiz enerji biyokütle, jeotermal ve en önemlisi nükleer enerji gibi üretildiğinde herhangi bir kirletici veya sera gazı üretmeyen enerji olarak tanımlanabilir. Yenilenebilir enerji ise güneş, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve biyoenerji gibi bir insanın yaşam süresi içinde doğal olarak yenilenebilen enerjidir. Herhangi bir kaynak tüketimi gerekmez ve ideal şartlar altında insan teması olmadan uzun bir süre enerji üretiminde devam edebilmektedir.
Temiz enerji yenilenebilir olsa da, tüm yenilenebilir enerjiler temiz değildir. Örneğin, biyokütlenin yakılması havaya kirletici maddeler salabilir. Bu nedenle, temiz ve yenilenebilir enerji arasındaki temel fark, temiz enerjinin kullanıldığında veya üretildiğinde hiçbir kirletici veya sera gazı üretmemesi, yenilenebilir enerjinin ise bir insanın yaşam süresi içinde yenilenebilmesidir. Ayrıca, yine belirtmek gerekir ki bazı yenilenebilir enerjiler temiz değildir.
Temiz enerji genellikle en verimli yenilenebilir enerji kaynaklarını (güneş ve rüzgar gibi) tanımlamak için kullanılır. Temiz elektrik, hava kirliliği veya karbondioksit emisyonu üretmeyen yenilenebilir kaynaklardan üretilir. Yenilenebilir enerji, doğal kaynaklardan gelen ve kısa bir süre içinde yenilenebilen tüm enerji türleri için kullanılan daha geniş bir terimdir. Buna biyokütle ve jeotermal enerji gibi kullanıldığında kirletici madde yayabilen temiz olmayan enerji kaynakları da dahildir.
Kimi kaynaklar her iki enerji tipini tek bir çatı altında toplamak için yeşil enerji terimini tercih etmekte, böylece iki kaynağın da en önemli ortak noktasının altı çizilmiş olmaktadır.
Yeşil Enerji Kaynakları Nasıl Sürdürülebilir Bir Geleceğe Yol Açmaktadır?
Temiz enerji, insan faaliyetlerinin karbon ayak izini azaltmaya yardımcı olduğu için sürdürülebilirlik hareketinin önemli bir parçasıdır.
Bu durumun başlıca sebebi, yeşil enerji kaynaklarının çevre için zararlı fosil yakıt kaynaklarını güneş, rüzgar, jeotermal ve hidroelektrik gibi kirletici olmayan yenilenebilir kaynaklarla değiştirebilmemizi sağlamasıdır. Temiz enerji aynı zamanda yeşil ekonomide istihdam yaratılmasına ve pahalı ve sınırlı fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılmasına yardımcı olur.
Temiz enerji kaynaklarına geçiş yaparak sera gazı emisyonlarını azaltabilir ve daha sürdürülebilir bir gelecek yaratırken yerel hava ve su kalitesinin korunmasına yardımcı olunabilmektedir. Temiz enerji, fosil yakıtların yakılmasıyla ilişkili hava kirliliğini azalttığı için halk sağlığı üzerinde de olumlu bir etkiye sahip olmakla birlikte geleneksel enerji üretim kaynaklarına daha ucuz bir alternatif sağlayarak elektriğin ekonomik maliyetini azaltabilmektedir.
Sonuç olarak yeşil enerji kaynakları, herkes için daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmanın önemli bir parçasıdır.